Girişimci olmak mı, yönetici olmak mı daha iyi? Üniversite sonrası bir işe başladınız o konuda deneyim ve bilgi birikimine sahip oldunuz. Hatta öyle bir noktaya geldiniz ki ya bir firmada yönetici olraka devam edeceksiniz yada kendi girişiminizi kuracaksınız?
Girişimcilik mi, yöneticilik mi hangisini seçmeli hangisi daha iyi?
Bu sorunun cevabı herkesin kişiliğine ve hayata bakış açısına göre değişir.
Yöneticilik
- Gelişen ve geliştiren bir markanın ekosistemine dahil olmak için çok avantajlıdır. Size iyi bir network sağlar. Çoğu zaman mesai saatleri dışında iş düşünmek zorunda kalmazsınız. Yeterki potansiyelinizi firma için bir kazanç olduğunuzu firmaya gösterin.
- Bir firmada yöneticilik isteyen kişi kendisine bir strateji ve bu stratejiyi gerçekleştirecek kısa vadeli hedefler ve bu hedefleri gerçekleştirecek günlük programlar yapmalıdır. Hedeflere 6 ay yada 1 yıl sonra ulaşıldığında maddi ve manevi bir kazanç elde edilmelidir ki hayal kırıklığı yaşanmasın.
- Yöneticilik yapacağınız alan her zaman en iyi bildiğiniz iş olmalıdır. O alanda en iyisi, en yenilikçi siz olun. Başarıya en hızlı götüren yoldan ilerleyin.
- Eğer kendinize bir değer katmanız gerekiyorsa maddi olarak miktarı ne olursa olsun kendinize mutlaka yatırım yapın.
- Kendinizi bir sektörde herhangi bir pozisyonda konumlandırın. Sonra değer yaratmaya odaklanın, paraya değil. Yapmak istediğiniz işte iyi bir imaja ve itibara odaklanın. Markalaşın! Beraberinde zaten para gelecektir.
- Hayatta network herşeydir. Özel hayatı da, iş hayatını da etkileyecek kadar önemli bir konudur. Başarıya hızlı ulaşmanızdaki en önemli unsurdur. Bu yüzden size yararı olacak network yapacağınız ortamlara mutlaka girin.
- Farkına varmadığınız ama zamanınızı çalan gereksiz uğraşları hayatınızdan çıkarın. Size ne iş yapıyorsunuz yada neyde iyisiniz dendiğinde örneğin pazarlamacıyım deyip mesainizin yarısını farklı şeyler yaparak geçiriyor iseniz siz pazarlamacı değilsiniz. Ne yapıyorsanız o’sunuzdur. Yani hangi üniversiteyi hangi bölümü bitirirseniz bitirin, hangi işle uğraşıyor hangi işe kafa patlatıyor ve hangi iş üzerinde uygulama yapıyor ve deneyim kazanıyorsanız o’sunuzdur.
Girişimcilik
- Etrafınıza bakın. İçinde yaşadığımız dünya artık bambaşka! İnsanlar başka, fırsatlar başka, işler başka, ilişkiler başka… Her gün yenilikçi düşüncelerle dolu bir iş fikri daha hayata geçiyor. Daha sanal, daha kolay ve daha evrensel. Sıfır iş deneyimine sahip olmanıza rağmen yenilikçi bir iş fikri bularak ve iyi bir ekiple, iyi uygulamalar geliştirerek ve yeterli finansman bularak harika işler çıkarabilirsiniz. Dolayısıyla bugünün dünyasında fırsatları gören ve sürdürülebilir bir model kurarak kendi işinin patronu olmak hiç de zor değil. Elinizdeki değerleri gözden geçirin. Bulunduğumuz konum, networkümüz, yeteneklerimiz, deneyimlerimiz… Bu değerleri nasıl ve ne kadar kullanıyorsunuz? Geleneksel modellerin içinde kaybolan ve yapması gereken sıçramaları yapamayan kurumlardan ve patronlardan kurtulmanın vakti gelmiştir belki de.
- Kendi işinizin patronu olma fikri çok cazip gelse de aslında maddi ve manevi olarak yıpratan iyi düşünülmesi gereken, gerekli koşulların oluştuğuna inanılıyorsa girilmesi gereken bir durumdur yoksa popüler bir trend olan girişimcilik furyasına kendinizi kaptırıp vakit, nakit ve sağlığınızı kaybedebilirsiniz.
- Bu kararı almadan önce kendinize sormanız gereken şu: Kendi işimin patronu olmak için doğru zaman mı? Eksikliklerim varsa bu eksiklikleri gidermek için ne yapmalıyım? Hadi şirketi kuralım yapacak birşey sonra buluruz düşüncesi babanız zenginse hayata geçirilecek bir düşüncedir. Olması gereken bir işe girip orada deneyim kazanıp, işi iyice öğrenip biraz portföy oluşturup öyle girişimde bulunmaktır. Risk alıp hiçbir bilgisi olmadığı bir işe para yatırıp, sonra işte işi öğrenip alıp başını giden yok mudur, vardır (örneğin simit Sarayı kurucusu Haluk Okutur). Ancak Allah’ın yürü ya kulum demesi bu tür başarı hikayelerinde azımsanmayacak bir unsurdur. Sağlıklı olan (tek doğru yol demiyorum) bir işi öğrenip, o işte deneyim kazanıp biraz bilgi birikimi ve portföy oluşturduktan sonra sürdürülebilir bir model kafanızda kurduktan sonra şirket kurmaktır.
- Herkes girişimci olmak zorunda değil. İşinizde iyiyseniz ve maddi manevi tatmin oluyorsanız en iyi şekilde yapmaya devam edin. Bulunduğunuz konumdan mutluysanız sorun yok. Mutluluk sahip olamadıklarınızın hayalini kurmaktan çok sahip olduklarınızla yetinmekle alakalıdır.
- Fikrinize çok inanıyor yada girişimci olmayı kafanıza takmış ama elinizi kısıtlayan ve bocalama yaşadığınız noktalar var ise tek başınıza bir yükün altına girmek yerine mutlaka bir ortak bulun kendinize. Güvenilir, sabırlı, size inanan ve sizin eksiklikleriniz giderebilecek…
- Marka yaratmanın irade ve istikrar gerektirdiğini iyi bilin.
İş hayatınızda başarılar…